Ünlü soprano Maria Callas’ın 100. yaşını kutlamak için Tom Volf’un yazıp yönettiği “Maria Callas: Mektuplar ve Anılar” isimli tek kişilik oyunda Monica Bellucci, Callas’ı muvaffakiyetle yorumladı. Kasım 2019-Ocak 2023 tarihleri ortasındaki dünya turnesinde Bellucci İstanbul’a da geldi.
Turne sırasında Tom Volf ile Yannis Dimolitsas oyunun sahne gerisinin belgeselini çektiler. Bu belgesel oyun kadar ilgi alımlı; iki ünlü bayan ortasındaki benzerlikleri, farklılıkları ayrıntılarıyla yansıtıyor, yalnızca Kallas’ı değil Bellucci’yi de anlatıyor.
YARATICI VE TİTİZ ÇALIŞMA
Siyah-beyaz belgeselin hareket noktası, Roberto Rossellini’nin Jean Cocteau’nun “İnsan Sesi” (1930) oyunundan uyarladığı “L’amore” (Aşk/1948) sineması. Sinemanın birinci yarısında Anna Magnani telefon konuşmasıyla aşkını kurtarmaya çalışıyor. Bellucci’nin rolüne nasıl hazırlandığını anlatan belgeselde, yaratıcı ve teknik grubun titiz çalışmasını izliyoruz.
“Maria Callas üzere güçlü, vaktin ötesindeki bayanlar bizlere yol açtılar. Hem hoş, güçlü, öncü bir bayandı hem de sevgiye muhtaç, yaralanabilir, melankolik bir bayandı. Toplumun gözünde bir divaydı, içindeyse fırtınalar kopuyordu. Hırslı, çalışkan, disiplinliydi, mesleğine dört elle sarıldı. Aile sevgisinin eksikliğini sanatıyla kapatmaya çalıştı. Ömrünü kendi biçimlendirdi, istediği üzere yaşadı. Sanatçı Maria’nın ardındaki bayanı gördüm, onun ruhuna dokundum” cümleleriyle Callas’ı tanımlayan aktris, tıpkı ünlü soprano üzere mesleğinin ona yaşama gücü verdiğini, tiyatroyu birinci defa deneyerek risk aldığını buna rağmen ortaya hoş bir yapıtın çıktığnı belirtti.
“Callas’ın sahnede 1951’de giydiği tuvaleti giyince tüylerim ürperdi. Maria Yunanlıydı bense İtalyanım, ortamızda benzerliklerle birlikte farklılıklar da var. Birinci başta tiyatro yapmaktan korktum, seyirciyle direkt doğruya irtibattasınız, sinemadan çok daha sıkıntı, tekrar yok. Maria hâlâ bizi etkiliyor, etkilemeyi de sürdürecek” diyen oyuncu İtalyan sinemasının “Altın Çağı”ndan, “Yeni Gerçekçilik” akımından, Sophia Loren, Gina Lollobrigida, Monica Vitti, Silvana Mangano, Claudia Cardinale üzere çabucak şöhret olan İtalyan yıldızlardan bahsetti.
HEP SPOTLAR ALTINDA, BAZEN GÖLGEDE…
“Zamanla yarışmıyorum, yarışırsam kaybedeceğimi biliyorum zira. İşimle ömrüm ortasında bir istikrar kurdum, hayatı akışına bıraktım” diyen Bellucci, bağımsız, düşük bütçeli imaller ve büyük bütçeli sinemalarda de oynadığını, projeye inanması gerektiğini, daima spotlar altında olduğunu, bazen de gölgelere çekildiğini açıkladı.
“Maria Callas: Mektuplar ve Anılar” oyununun belgeseli Monica Bellucci için pahalı bir çalışmaydı. Ona tam vaktinde teklif edildi, 54 yaşında ömrünü yitiren Callas’ı 59 yaşındayken muvaffakiyetle yorumladı. Bellucci de, Isabelle Huppert, Charlotte Rampling, Emma Thompson, Frances McDormand üzere uzun yıllar sinemada da tiyatroda da mesleğini sürdürmeye kararlı. Performans sanatkarı Marina Abramovic, “Maria Callas’ın 7 Ölümü” isimli opera projesi hazırladı. Pablo Larrain’in “Maria” sinemasında de Angelina Jolie ve Haluk Bilginer oynuyor.
