Farah Zeynep Abdullah’ın başrolünde yer aldığı ‘Aşk-ı Memnu’ uyarlaması “Bihter”, Prime Görüntü’de izleyicilerle buluştu. Farah Zeynep Abdullah’ın sinemaya ismini veren Bihter rolünü üstlendiği projenin oyuncu takımında ayrıyeten Boran Kuzum, Osman Sonant, Hande Ataizi, Helin Kandemir, Nezaket Erden, Lorin Merhart, Mert Can Tekin, Mert İnce, konuk oyuncu olarak ise Ebru Özkan ve Tilbe Saran yer alıyor.
Yönetmenliğini Mehmet Binay ve Caner Alper’in yaptığı, senaryosunu Merve Göntem’in kaleme aldığı sinemanın yapımcılığını Timur Savcı ve Cemal Okan üstleniyor.
Merve GöntemFilmin senaristi Merve Göntem’le “Bihter”i konuştuk.
Kitap 19. yüzyılın sonunda yazıldı lakin “Bihter”, 1920’li yıllarda geçiyor. “Bihter”i farklı bir tarihi devirde yazmaya nasıl karar verdiniz?
“Bihter”, benim sipariş üzerine yazdığım bir sinema sineması. İçerik yöneticimiz Arman Güvenç bir gün bana bir uyarlama teklifi ile geldiğinde beni en heyecanlandıran ve bu işi kabul ettiren ayrıntılarından biri bir devir sineması çalışmayı deneyimleyecek olmaktı. Sorunun yanıtı da 20’ler tercihinin baştan belirli oluşu aslında.
‘TELEVİZYONA DİZİ YAPMAKLA DİJİTALE BİR SİNEMA YAPMAK ORTASINDA BİR SÜRÜ FARK VAR’
Bihter karakteri sinema boyunca yerli sinemada alışık olmadığımız bir halde sık sık kameraya dönüp izleyiciyle konuşuyor. Bu anlatım usulünü tercih etme sebebiniz neydi?
Bu da bir evvelki yanıtımın devamı, proje dizaynla başlayan bir karar açıkçası. Benim aklımda bir gün ‘Aşk-ı Memnu’ romanını elime alıp bir sinema sinemasına ya da diziye uyarlama hayali yoktu. Hatta bilinen ve ikonik bir dizi olan bizim de “haliyle” tüm ayrıntıları ile karşılaştırıldığımız dizi yapılırken ben 14 yaşında bir çocuktum. O günün trendleri ve anlatım teknikleri ile televizyona dizi yapmakla, bugün dijitale bir sinema versiyonu yapmak ortasında elbette bir sürü fark var. Ben ele aldığım projeleri tadını çıkarabileceğim bir oyun olarak değerlendirebildiğimde kendimi verimli hissediyorum. Bihter, bana sunulan proje dizaynın hudutları prestiji ile benim için çok eğlenceli bir oyun kurma ve bozma alanıydı. Kamera ayrıntısı da en sevdiğim oyuncağım haliyle…
‘ELE ALDIĞIM TÜM KARAKTERLERİ KARA KOMİK DURUMLARA SOKAN BİR YAZARIM’
Filmdeki birtakım sahneler durum güldürüsü özelliği taşıyor. Başrollerin birtakım sahneleri izleyicileri güldürüyor. ‘Aşk-ı Memnu’yu güldürüyle yorumlama fikri nasıl ortaya çıktı?
Ben ele aldığı tüm karakterleri bir halde kara komik durumlara sokan bir müellifim. Kendimi de o denli. ‘Aşk-ı Memnu’ romanı, bir sürü sevilme vahameti taşıyan insanın bir yalı içinde sıkışmışlıklarını anlatırken, bundan sarkazm sağmak benim kalemim için hayli iştah kabartıcıydı. Geçtiğimiz yıl Edgar Keret’in bir Türkiye ziyaretinde onunla tanışma talihim olmuştu ve bana şu cümleyi kurmuştu: “Şaka zayıfın silahıdır.” İşte bu cümle benim edebiyatımın ve senaryolarımın özeti.
Kitaptan ve başka ‘Aşk-ı Memnu’ uyarlamalarından daha farklı bir Bihter izliyoruz. Bu Bihter’i başkalarından ayıran nedir?
Benim rastgele bir kıyaslamaya yorum getirmem hakikat olmaz. Twitter’da bunu esasen çokça yapıyorlar ve yapacaklarını bilerek bu sineması yapma kararı aldık. Yazdığım Bihter’in uyarladığım romandaki Bihter’den farkını söylemem gerekirse, biraz daha sarkastik ve durumlarla eğlenebilen, iç sevinci ve kendine has bir kahkahası olan bir bayan oluşturmaya çalıştım. Başına gelen durumlara zekice hareketlerle pervasız ve yer yer patavatsız yansılar verebilen bir kız sinemadaki Bihter.
‘KİTAPTAKİ HER SAHNE ÇOK BÜYÜLEYİCİ’
Yaklaşık 120 yıl evvel yazılmış bir yapıtı tekrar yorumladınız. Bu durum senaryo sürecinde zorluk çıkardı mı?
Benim için Bihter’in yazımındaki en zorlayıcı şey, o kapsamda bir romanı bu mühletlere indirecek bir yapı oluşturmaktı. Kitaptaki her sahne çok büyüleyici, her karakter çok katmanlı ama sinemada bu türlü bir mühlet ne yazık ki yok. O manada çıkarmak zorunda kaldığıma üzüldüğüm pek çok sahnem oldu maalesef.
Senaryoyu yazarken ‘bu rolü bu isim oynasa hoş olur’ diyeceğiniz oyuncular oldu mu? Oyuncu takımını nasıl buldunuz?
Bu işe başlarken zati projenin üretim şirketi ve içine girdiğimiz riskler dünyası itibariyle oyuncuların çok star isimlerden seçileceğini biliyordum. Lakin benim en büyük bahtım, nitekim anlaşılan her oyuncumuz bu star sistemi içinde apayrı gözü pek personaları, geçmişte yer aldıkları işler ve yetenekleri ile hayranlık duyduğum isimler oldu.
İşin oyuncu takımını her bileşeni ile eşsiz buluyorum. Fakat son devirde ‘Balina’ oyununu da yeni izlemenin verdiği hayranlıkla Helin Kandemir’i ne kadar övsek az kalır diye eklemek istiyorum. Çok genç, çok yetenekli bir oyuncu Helin. Şahane bir Nihal çıkardı. Onunla çalıştığım için çok memnunum.
‘BİHTER’İ BİR BAŞLANGICA GÖTÜRÜYORUM’
Filmin finalinde izleyicileri birtakım sürprizler bekliyor. Spoiler olmayacak formda bu uyarlamada Bihter’i nasıl bir sonun beklediğini anlatabilir misiniz?
Filmi bitirdiğim yer prestiji ile aslında Bihter’i bir sona değil bir başlangıca götürüyorum. Haliyle nasıl bir sonu olduğunu bilmiyor ve bazen bununla alakalı tehlikeli hayallere kapılıyorum.
