ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) yeni parti idaresi, genç ve bayan yüklü yapısıyla dikkat çekiyor. Bu isimlerden biri de CHP’nin en değerli koltuklarından biri olan Seçim ve Hukuk İşleri Genel Lider Yardımcılığı vazifesine gelen Gül Çiftçi.
Çiftçi, 38 yaşında bir avukat olmasının yanında birinci gençlik yıllarından bu yana siyasetin ve CHP’nin içinde. CHP Genel Lideri Özgür Özel’in sık sık vurguladığı “örgütten gelen” sıfatının karşılığı olan Çiftçi, gençlik kollarından başlayarak CHP’de siyaset yapan bir isim. Son yıllarda yapılan tüm seçimlerde sandık güvenliği çalışmalarında vazife alan ve bu çalışmaları yürüten Çiftçi, artık CHP’de sandık güvenliği tertibinin başında. Yalnızca sandık güvenliği değil çok tartışılan tüzük değişikliğinden “CHP’de af” problemine kadar pek çok hususta karar alıcılardan biri.
Görevinin birinci haftasında sorularımızı yanıtlayan Çiftçi, sorumluluğunun tartısının farkında olduğunu söylüyor. Genç, heyecanlı ve başarılı olmaya odaklı bir idare takımı oluştuğunu söz eden Çiftçi, CHP’deki değişim tezinin karşılığı olmadığı tarafındaki tenkitlere katılmadığını söz ediyor ve partide yalnızca isimlerin değil sistemin değiştiğini kaydediyor.
Gazete Duvar Ankara Muhabiri Ceren Bayar ve CHP Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gül Çiftçi.Partideki değişimden sandık güvenliğine, tüzük değişikliğinden CHP’nin 100’üncü yıl affına kadar pek çok mevzuyu konuştuğumuz Çiftçi’nin sorularımıza cevapları şöyle oldu:
‘BİZDEN EVVEL HALK DEĞİŞİM İSTEDİ’
Partinizin kurultayından sonra başta genel lider olmak üzere idare kademelerinde, Gölge Kabine ile idare sisteminde esaslı değişiklikler oldu. Fakat tüm bunların gerçek bir değişim olmadığına, olmayacağına dair yorumlar sonlanmadı. Siz değişimi nasıl anlatırsınız, CHP’de gerçek manada bir değişim oldu mu, olacak mı?
Biz, ‘değişim’ diyerek yola çıktık lakin değişimi birinci dillendiren biz değildik, halkımızdı. Bizden evvel halk değişim istedi. Yani biz yalnızca onların sesine kulak verdik. Zira siyasetin en temel ögesi insan. İnsanın ne söylediğine kulak tıkayamazsınız. Münasebetiyle vatandaş ‘değişim’ dediği için biz bu yola çıktık.
‘SADECE İSİMLER DEĞİŞMEDİ, ZİHNİYET DEĞİŞTİ’
Değişimin gerçekleşmediği, gerçekleşmeyeceği istikametindeki telaffuzları ise kabul etmiyorum. Yalnızca isimler değişmedi, bir fikir değişti. Parti idaresinin oluşum sistemi değişti. Benim ve şu anda PM’de bulunan tüm arkadaşlarımın kıssası bunun ispatı. Ben 19 yaşında parti üyesi oldum, şu anda 38 yaşındayım. 19 yaşından bu yana kesintisiz çalıştım. Partide daima vazifem oldu. Çankaya İlçe Gençlik Kolları’nın birinci bayan lideriydim. Tüzüğümüze gençlik kotasının girmesini sağlayan genel sekreterim. Tüm parti idaremiz de benim üzere yıllardır partiye emek veren beşerler. Yani bu periyot idaremizde “Ahmet gitti, Mehmet geldi; Ayşe gitti, Fatma geldi” üzere bir durum yok. Parti Meclisimizde de Merkez Yürütme Konseyimizde da partiye emek veren beşerler var. Vilayet başkanlığından gelen isimlerimiz var, ilçe başkanlığından gelen isimlerimiz var. Bayan kolları, gençlik kollarından gelen isimlerimiz var. Daima emeğiyle, gayretiyle gelen isimler var. Zira Parti Meclisi örgüttür, emektir. Yani yalnızca isimler değişmedi, parti idaresinin oluşturulmasındaki zihniyet değişti. Ayrıyeten Merkez Yürütme Şuramız, Cumhuriyet Halk Partisi’nin en kalabalık MYK’sı.
24 bireyiz. Alanında uzman şahıslar var ve bir gölge kabinemiz var. Bu çok değerli. Benim de çok istek ettiğim bir sistemdi. Gölge kabine üyelerimiz bakanların ensesinde olacak ve elbette siyaset da üretecekler. Uzmanlar ve emeğiyle gelen beşerler bu partide çok şey değiştirecek.
‘SON SEÇİMLERDE ÇOK DAYAK YEDİK, BU SEÇİMLERDE SANDIK GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYACAĞIZ’
Siz de partinin en değerli koltuklarından birindesiniz; Seçim ve Hukuk İşleri. Başta CHP olmak üzere bir bütün muhalefet, geçmiş seçimlerde sandık güvenliği konusunda çok uygun bir imtihan vermedi. Önünüzde şiddetli bir lokal seçim var. Seçim ve sandık güvenliği için bugüne kadar eksik olan neydi ve siz ne yapacaksınız?
Bu ünitede birinci sefer çalışmıyorum. Daima buradaydım, her seçimde buradaydım. Bundan sonra da elimden gelenin en fazlasını yapacağım.
‘SANDIK GÜVENLİĞİNİ TEK BİR ŞAHSA VE ÜNİTEYE YÜKLEYİP ONDAN MUCİZE YARATMASINI BEKLEMEYECEĞİZ’
Evet, son seçimde ve daha evvelki seçimlerde aksaklıklar oldu, çok dayak yediğimiz oldu. Bu süreçte seçim güvenliğini tek bir ünite üzerinden götürmeyeceğiz. Lokal İdarelerden Sorumlu Genel Lider Yardımcılığımız, Örgütlerden Sorumlu Genel Lider Yardımcılığımız, Genel Sekreterliğimiz sürece dahil olacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından Sorumlu Genel Lider Yardımcımız Pınar Uzun bu hususta çok önemli çalışmalar yapıyor. Hiçbir işi tek bir şahsa, tek bir üniteye yükleyerek ondan mucize beklemeyeceğiz.
‘SANDIKLAR NİTEKİM İNANÇTA OLACAK, BU MEVZUDA BİZE GÜVENEBİLİRSİNİZ’
Ve elbette örgütlerimiz; vilayet ilçe başkanlıklarımız sürece dahil olacak. Çok güçlü bir yapıyla ve kolektif akıl ve işleyişle seçim ve sandık güvenliğini sağlayacağız. Siyasetin temel ögesinin insan olduğunu unutmayacağız. Sandıklara örgütümüz sahip çıkacak. Tıpkı formda bilgi bağlantı teknolojilerimiz ve alt yapımız buna hazır. Onun üstüne koya koya ilerleyeceğiz. Sandıklar nitekim inançta olacak, bu mevzuda bize güvenebilirsiniz.
‘DEĞİŞİM SANDIK GÜVENLİĞİ İÇİN OLUMLU MOTİVASYON YARATACAK’
Sandık güvenliğini sağlamak konusunda örgütte ve seçmende motivasyonu nasıl sağlayacaksınız?
Cumhurbaşkanı seçimlerinden çıktıktan sonra seçmenimizde bir yılgınlık, bir küskünlük oluştu. Tüm halkta ve sandık başında vazife yapan avukat meslektaşlarımda da yılgınlığa sebebiyet vermişti. “Sandık başında çalışsak da bir şey olmuyor” yaklaşımı vardı. Ancak kurultayımızla birlikte bu his yok oldu. Partimizdeki değişim rüzgarının sandıklara sahip çıkmak konusunda olumlu bir motivasyon yarattı. Kurultayımızın bu bahiste hepimize çok düzgün geldiğini gözlemliyorum. Seçmenimiz heyecanlandı, hareketlendi. Bu heyecanın da katkısıyla yüksek iştirakli bir seçim yaşayacağımıza eminim. Bu seçimde sandık güvenliği çok daha uygun bir halde sağlanacak. Sandık görevlilerimizin, müşahitlerimizin ve hukukçuların o sandıkları koruyacağından eminim. Herkes şimdiden nasıl dayanak verebileceğini soruyor.
‘TÜM SEÇİM BÖLGELERİNDE ADAY ÇIKARACAĞIZ, ADAY BULAMADIĞIMIZ YERLERDE VİLAYET VE İLÇE LİDERLERİMİZ ADAY OLACAK’
Partinizin son seçimlerde 7 vilayette seçime girmediğini biliyoruz. Önümüzdeki seçimlere dair planlamanız ne?
Evet, seçime giremediğimiz az sayıda seçim etrafı olmuş. Aday çıkaramadığımız ya da ittifaka bıraktığımız yerler. Fakat önümüzdeki mahallî seçimlerde bütün seçim etraflarında seçime gireceğiz. Aday bulmakta zorlandığımız her yerde vilayet ve ilçe liderlerimiz doğal adaylarımız olacak. Salı günü vilayet liderlerimizle yaptığımız toplantıda da bütün seçim etraflarında seçime girmek konusunda hemfikir olduk.
‘İYİ PARTİ KENDİ BAŞARISI UĞRUNA TOPLUMSAL MUHALEFETİ ZORA SOKACAK BİR ŞEY YAPMAYACAKTIR’
Yerel seçimlerde ittifakların, iş birliklerinin nasıl şekilleneceği; HEDEP ve GÜZEL Parti ile ortak bir yol bulunup bulunmayacağı merak konusu. Nasıl bir strateji hayata geçebilir, toplantılarınızda bu istikamette değerlendirmeler yapılmaya başlandı mı?
Şimdi genel liderler ortasında bir görüşme, temas olmadı. Bizim de aldığımız bir karar, belirlediğimiz bir strateji yok. Ancak en nihayetinde toplumun bizden beklentileri var: Güçlü muhalefet yapmamız ve büyükşehirleri kazanmamız. Muhalefet partilerinin hepsinin birbirine gereksinimi olacak. Yani toplumsal muhalefeti örgütleyebilmemiz lazım. UYGUN Parti ve öteki muhalefet partilerinin kendi muvaffakiyetleri uğruna toplumsal muhalefeti zora sokacak bir şey yapmayacaktır diye umut ediyorum. Biz de üzerimize düşen neyse yapmaya hazırız. Zira toplum bizden muhalefeti örgütlememizi bekliyor. O yüzden ittifak sürecinin yerinin sağlam olmasını önemsiyoruz.
‘HALKIN KAZANIMLARININ ELİNDEN ALINDIĞI BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNE ASLA EVET DEMEYECEĞİZ’
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi ortasındaki krizin tahlili için Anayasa değişikliği teklifi ile karşınıza gelebileceği konuşuluyor. Nasıl değerlendirirsiniz?
Halkın kazanımlarının elinden alındığı bir anayasa değişikliğine parti olarak doğal ki evet demeyiz. Bugün yaşadığımız bir hukukî krizden çok bir siyasi kriz. Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi’ne ültimatom vermesini kabul etmiyoruz. Anayasa’nın üstünlüğünün yok sayıldığı, halkın kazanımlarının elinden alındığı bir anayasa değişikliğine asla evet demeyeceğiz.
Biz Anayasa’nın topluma, halka danışılarak yapılmasından yanayız. Karşımıza nasıl bir teklifle geleceklerini bilmiyoruz. Ancak bizim tanım ettiğimiz unsurlar çerçevesinde bir anayasa değişikliğiyle gelirlerse o vakit olağan ki partimizin ilgili karar organlarında tartışmaya açacağız.
‘SAMAST’IN TAHLİYESİ VİCDANLARI KANATTI’
Ogün Samast’ın tahliye edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bütün vazifelerimden farklı bir vatandaş olarak çok ıstırapla karşıladım. Bu, toplum vicdanını kanatan bir tahliye. Adalet hukuku uygulamaktır lakin bir yerde de toplum vicdanını rahatlatmaktır. Bu kadar çok gazeteci, Hatay halkının iradesi seçilmiş bir milletvekili cezaevindeyken Ogün Samast’ın tahliye edilmesi kabul edilemez.
‘ÖZEL VE KILIÇDAROĞLU’NUN TÜZÜKLE İLGİLİ VAATLERİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ’
Bir evvelki CHP idaresinin tüzük kurultayının kasım ayında yapılması tarafındaki tavsiye kararı vilayet liderleri toplantısında ele alındı ve tüzük kurultayı için mayıs sonu işaret edildi. Tüzük kurultayı çalışmaları için planlamanız nedir? Bir evvelki idarenin bu bahisteki çalışmalarından faydalanacak mısınız?
İl liderlerimiz tavsiye niteliğinde şu kararı aldılar; çok süratli bir biçimde mahallî seçime hazırlanmamız lazım ve tek gündemimiz mahallî seçim olmalı. Ve tüzük kurultayının mayıs sonunda yapılmasını talep ettiler. Parti Meclisimiz birinci toplantısında bu türlü bir karar alacaktır.
Biz de bu karara paralel, Seçim ve Hukuk İşleri olarak bir tüzük kurulu kurmayı planlıyoruz. Evvelki devir MYK üyemiz ve milletvekilimiz Zeynel Emre, tüzük değişikliğine ait teklifleri toplamış. Hepsi çok değerli, onları çalışacağız. Evvelki Genel Liderimiz Sayın Kılıçdaroğlu’nun, Genel Liderimiz Özgür Özel’in çok demokratik vaatleri var tüzükle ilgili. O vaatleri de hayata geçirecek düzenlemeler yapacağız. Vilayet ve ilçe örgütlerinden tekliflerini isteyeceğiz. Ayda iki sefer toplantı yapacağız. Tüzüğümüzü günümüz şartlarına hazır bir hale getireceğiz.
‘YEREL SEÇİM VE TÜZÜK KURULTAYI ÇALIŞMALARI PARALEL İLERLEYECEK’
Tüzük bizim anayasamız. Kapsamlı çalışılması gereken bir problem. Bu yüzden belirlenen tarihi beklemeyeceğiz. Mahallî seçim çalışmaları ve tüzük kurultayı çalışmalarını eş vakitli ilerleteceğiz.
‘CHP’DEN GİDEN HERKESİ BABA OCAĞINA BEKLİYORUZ’
Partinizin gündeminde bir de 100’üncü yıl affı var. Müracaatlar alınmaya başladı mı, süreç nasıl ilerleyecek?
Sayın genel liderimiz hem kurultayda hem de salı günkü küme toplantısında ‘baba ocağına dönün’ dedi. Biz de bu bahiste çalışmalar yaptık. Affedilmek, partiye dönmek isteyen herkesin müracaatlarını toplamaya başladık. Bu bahiste yetkili karar organımız Parti Meclisidir. Cumhuriyet Halk Partisi hepimizin konutu. Geçmişte yapılanlar bugün telafi edilebilir nitelikte. Biz hepimiz tıpkı meskenin çocuklarıyız. O yüzden başvuran herkesin değerlendirmesini yapacağız, YDK’nin görüşünü alacağız ve Parti Meclisimize sunacağız. Birinci Parti Meclisimizde bütün müracaatları değerlendireceğiz. Giden herkesi baba ocağına bekliyoruz.
Tanju Özcan da dahil mi?
İsimler üzerinden konuşmak çok hakikat olmaz zira en nihayetinde bu kararı verecek olan Parti Meclisimizdir fakat burası yalnızca bizim değil bütün Cumhuriyet Halk Partililerin konutu. Bu şuurla bu niyetle hareket ediyoruz.
